Facebook’un psikolojik zararları birçok araştırma sayesinde artık bilimsel olarak da kanıtlanmış ve kabul edilmiş durumda. Ayrıca Facebook da, zihinsel sağlığınızı olumsuz etkileyebileceğini kabul ediyor ve platformu doğru şekilde kullanmanızı öneriyor.
Sosyal medya bağımlılığı bizi ve çevremizi sarmaya devam ederken, bu platformların karanlık yüzlerini görmezden gelme eğilimindeyiz. Birçok çalışma, sosyal medyanın özellikle genç kullanıcılarda depresyona yol açabileceği sonucuna varmıştır.
Royal Society for Public Health (RSPH) tarafından yapılan yakın tarihli bir araştırmada hemen hemen tüm sosyal medya platformlarının zihinsel sağlığımız üzerinde bir etkisi olduğu ortaya çıkmıştır. Bazılarının olumlu etkileri olmasına rağmen, diğerleri gençlerde zorbalık, gizlice takip etme, narsisizm ve akranlarına yetişme baskısı gibi ruhsal bozuklukların ortaya çıkmasına neden olabilecek kadar tehlikelidir. Bu zihinsel sağlık sorunları birçok nedenden kaynaklanmaktadır.
Kişisel olarak sosyal medya kullanımını bırakmak veya evinizdeki genç bir bireyden bırakmasını istemek pratikte doğru bir karar olmayabilir. Ancak sosyal medyanın, özellikle de Facebook’un psikolojik zararları için uygulayabileceğiniz bazı davranışlar var.
Facebook’un Psikolojik Zararları ve Azaltmanın Yolları
1. Sadece Paylaşıp Bırakmayın
Araştırmacılar, Facebook’ta sadece durum güncellemeleri yayınlayıp bırakmak yerine, kendi ağlarındaki başkalarıyla birebir etkileşim kurmanın psikolojik olarak kişiye daha fazla fayda sağladığını belirtiyorlar.
2. Ara Verin
Facebook sizi sürekli çevrimiçi tutmanın yollarını bulmak için çalışıyor. Ancak araştırmacılar Facebook’un size yapmak istediğinin tersine, Facebook kullanımına bir hafta ara vermenin zihinsel sağlığınıza çok olumlu katkılarının olacağını belirtiyor. Birkaç gün boyunca Facebook’u kullanmamanın, insanlara psikolojik destek sağladığı ispatlanmıştır. Danimarkalı araştırmacılar, bir hafta boyunca Facebook’u kullanmayan bir grup ile kullanmaya devam eden bir grubu karşılaştırdılar. Kullanmaya ara veren grubun mutluluk seviyesi (bireylerin kendi beyanları) 10 üzerinden 8.12 çıkarken, Facebook’u kullanmaya devam eden grubun mutluluk seviyesi 7.56 çıktı.
3. Stalklamayın, Kendi İşinize Bakın
Facebook her hafta milyonlarca üyenin ilişki durumunu “ilişkisi var“dan “ilişkisi yok“a çevirdiğini söylüyor. Ayrılık sonrası insanların deneyimlerinin araştırıldığı araştırmalar, eski sevgiliyi gizlice takip etmenin duygusal iyileşemeyi daha zor hale getireceğini gösteriyor.
4. Gerçek Hayatta ve Facebook’ta Pozitif Olun
Eskilerin dediği gibi, “Sevgi nefretten daha hızlı yayılır”. San Diego Üniversitesi profesörü James Fowler, “Olumlu olaylar Facebook’ta bile olumsuz olaylardan daha hızlı yayılıyor” diyor. Fowler ve ekibi, 100 milyon kullanıcının 1 milyar Facebook paylaşımını analiz etti ve olumlu yayınların arkadaşlardan olumlu duygusal tepkiler aldığını tespit etti. Fowler, mutluluğun Facebook’ta bir virüs gibi yayıldığını söylüyor ve ekliyor, “Sosyal paylaşım ağlarının etkilerini ölçmek ve olumlu etkilerini nasıl artıracağımız öğrenmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız”.
5. Mütevazi Olun
Son olarak, Carnegie Mellon Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, bireyin kendisiyle ilgili paylaşım yaptığında, yalnızca olumlu yorumları üzerinize alınıp, olumsuz yorumları görmezden gelme eğiliminde olduğunu göstermiştir. Araştırmacılar, arkadaş listenizdeki herkesin sizin hakkınızda olumlu düşünmek zorunda olmadığını kabullenmenizi tavsiye ediyor.
Facebook bağımlılığı, platformu kullanma şeklinizle doğrudan ilişkilidir. Yukarıda yer verdiğimiz uzman tavsiyelerine uymaya çalıştığınız takdirde, Facebook bağımlılığı sorununuz da ortadan kalkacaktır.